MALI TATILLE ADLI TATIL BIRLESIRSE

10.09.2015 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 4228 görüntülenme YAZDIR

MALI TATILLE ADLI TATIL BIRLESIRSE

 

(10.9.2015 tarihli DÜNYA Gazetesinde yayimlanmistir)

 

Mali Tatil Ihdas Edilmesi Hakkinda Kanun’un birinci maddesinin ilk fikrasinda, her yil Temmuz ayinin birinden yirmisine kadar (yirmisi dahil) mali tatil uygulanacagi, Haziran ayinin son gününün tatil olmasi halinde, mali tatilin Temmuz ayinin ilk is gününü takip eden günden baslayacagi, ikinci fikrasinda, son günü mali tatile rastlayan sürelerin, tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamis sayilacagi belirtilmistir. Ayni Kanun’un 1/3. maddesinde, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirli sürelerde yapilmasi gereken muhasebe kayitlari, bildirim süreleri ve vergiyle ilgili islemlere iliskin dava açma sürelerinin mali tatil süresince islemeyecegi, belirtilen sürelerin mali tatilin bitiminden itibaren tekrar islemeye baslayacagi, besinci fikrasinda ise tatil süresince vergi ve ceza ihbarnameleri ile mahsup taleplerine yönelik olanlar hariç bilgi isteme taleplerinin mükelleflere, vergi ve ceza sorumlularina bildirilmeyecegi, ancak tatil süresi içinde gerçeklesen tebligat islemlerinde sürenin mali tatilin son gününden itibaren islemeye baslayacagi ifade edilmistir.

Mali tatile iliskin bu Kanun ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belli sürelerde yapilmasi gereken vergiyle ilgili islemlere iliskin dava açma sürelerinin mali tatil süresince islemeyecegi tatil süresi içinde gerçeklesen vergilendirmeye iliskin tebligatlarda sürenin mali tatilin son gününde islemeye baslayacagi kabul edilmistir.

Idari Yargilama Usulü Kanununun 61/1. maddesinde; bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri her yil bir eylülde baslamak üzere, yirmi temmuzdan otuz bir agustosa kadar çalismaya ara verecekleri; 8. maddesinde ise sürelerin teblig, yayin veya ilan tarihini izleyen günden itibaren islemeye baslayacagi; tatil günlerinin sürelere dahil oldugu, su kadar ki, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, sürenin tatil gününü izleyen çalisma gününün bitimine kadar uzayacagi, bu Kanunda yazili sürelerin bitmesi çalismaya ara verme zamanina rastlarsa bu sürelerin, ara vermenin sona erdigi günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamis sayilacagi düzenlenmistir.

            Bu düzenlemelere göre kural olarak 1 Temmuz ile 20 Temmuz arasi Mali Tatildir, 20 Temmuz ile 1 Eylül arasi da Adli Tatildir. Bazi idari veya yargisal islemlerde teblig tarihi öylesine denk gelmektedir ki, dava açma veya temyiz süresi, bu düzenlemelerin birbirinin pesisira uygulama alani bulmasiyla süreler olabildigince uzamaktadir.

            Örnegin bir mükellefe (davaciya) Vergi Mahkemesinin karari 4.6.2014 günü teblig edilmis, davaci bu karari otuz günlük temyiz süresi geçtikten sonra 15.7.2014 günü temyiz etmistir. Mahkeme, yukaridaki düzenlemeleri dikkate almaksizin temyiz isteminin süreasimi nedeniyle reddedilmis sayilmasina karar vermistir. Davaci bu defa bu karari temyiz etmistir.

            Temyiz isteminin reddedilmis sayilmasi kararinin temyizi üzerine Danistay 4. Dairesi E.2014/7359 K.2015/3338 sayi ve 15.6.2015 tarihli Karari (1) ile her iki Kanunu da uygulayarak “5604 sayili Kanunun 1. maddesinin 3. fikrasi uyarinca dava açma sürelerinin mali tatil süresince islemeyecegi, belirtilen sürelerin mali tatilin bitiminden itibaren tekrar islemeye baslayacagi yolundaki düzenleme dikkate alindiginda temyiz süresinin son gününün mali tatilin içinde olan 04.07.2014 tarihi olmasi nedeniyle mali tatilin son günü olan temmuz ayinin 20. gününe kadar uzayacagi, yine bu tarihte adli tatile rastlamasi nedeniyle adli tatilin bittigi günden itibaren bir hafta uzatilacagindan, davacinin 15.07.2015 günü yaptigi temyiz basvurusunun süresinde oldugu anlasildigindan, dosyanin tekemmül ettirilerek temyiz basvurusunun görüsülmesi için Dairemize gönderilmesi gerekirken, temyiz talebinin süre yönünden reddeden mahkeme kararinda hukuka uygunluk görülmemistir” gerekçesiyle yerel mahkeme kararini bozmustur.

            Benim düsüncemi sorarsaniz, ben hâlâ eski görüsümdeyim. Mali tatil 3568 sayili Kanuna tâbi olarak mesleklerini ifa edenlerle ilgilidir. Tatil onlarindir. Bu husus hem esas teklifte hem de Plan ve Bütçe Komisyonu Raporunda açikça vurgulanmistir. Eger davaci bir SMMM veya YMM ise mali tatile iliskin Kanun uyarinca süreleri uzar. Mali tatil mükellefleri ve onlarin davalarini takip eden avukatlari ve yargi mercilerini kapsamamaktadir. Bu nedenle mali tatilin herkes için yargisal süreleri uzatici bir etkisinin olmamasi gerekir. Nasil ki adli tatil mükellefin veya muhasebecisinin beyanname verme sürelerini uzatmiyorsa, mali tatilin de dava açma ve /veya temyiz sürelerini, 3568 sayili Kanuna tabi kisiler aleyhine yapilan islemler haricinde, uzatmamasi gerekir.  Mali tatilin hak sahibi SMMM veya YMM’lerin yargisal alanda bir görevleri yoktur.

Ayrica bu tatilin Maliye Bakanliginin tatili de olmamasi sebebiyle, beyanname verme, defter tutma gibi vergisel ödevleri tatil etmesinin de sadece defterleri SMMM tarafindan tutulan, beyannamesi SMMM tarafindan verilenler ile ilgili olarak uygulanmasi, uzlasma veya inceleme gibi islemlerde ise temsil yetkisi açisindan bir SMMM veya YMM ile sözlesmesi olanlara tatbiki gerekir. Defterini kendi tutan, beyannamesini kendi veren bir mükellefin, mali tatille hiçbir ilgisi yoktur.

Bu nedenle Danistay’in anilan Kararina katilmiyorum. Ancak kisilere yargisal haklarin kullaniminda olanak saglamasi açisindan konuya bakilirsa, Karardaki genisletici yorum da kabul edilebilir.

(1)  Bu Karar Yaklasim Dergisinin Eylül 2015 tarihli 273. Sayisinda yayinlanmistir.