KENTSEL DÖNÜŞÜMDE KİRA YARDIMI
Dünya Gazetesi / 28.3.2017
6306 sayılı
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 5 inci
maddesinde; “Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar
ile riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak
malikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Anlaşma ile tahliye edilen
yapıların maliklerine veya malik olmasalar bile kiracı veya sınırlı ayni hak
sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara
geçici konut veya işyeri tahsisi ya da kira yardımı yapılabilir." hükmü
yer almaktadır. Gerek bu düzenleme uyarınca kentsel dönüşüm uygulamaları
çerçevesinde belediyeler tarafından gerekse inşaatı üstlenen müteahhitler
tarafından inşaat sözleşmesinin tarafı olarak maddede sayılanlara, kira yardımı
adı altında her ay düzenli ödemeler yapılmaktadır.
Yapılan bu
ödemelerin adının “kira” kelimesini içermesi dolayısıyla söz konusu ödemelerden
yararlananlar tarafından, gelir vergisi beyanına konu edilip edilmeyeceği
noktasında bazı duraksamalar olduğu, yapılan özelge başvurularından
anlaşılmaktadır.
Konu önce Ankara
Vergi Dairesi Başkanlığının B.07.1.GİB.4.06.16.10-2010-gvk-70-19-68 sayılı
Özelgesine konu edilmiştir. Bu Özelgede; “Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında Ankara Büyükşehir
Belediyesi tarafından yıkılan gayrimenkul için tarafınıza ödenen ve sözleşmede
aylık kira yardımı olarak belirtilen bedel kiralama işlemine dayanmamakta olup
yardım niteliğindeki bu ödemeler Gelir Vergisi Kanununun 2. maddesinde sayılan
gelir ödemelerinden hiç birine girmemektedir. Dolayısıyla anılan yardımın
gayrimenkul sermaye iradı olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Bu itibarla
anılan proje kapsamında yıkılan gayrimenkulünüz için Belediyece tarafınıza
ödenen söz konusu tutarların gayrimenkul sermaye iradı olarak beyan edilmesine
gerek bulunmamaktadır” denilmiştir.
Daha sonra İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 62030549-120[70-2016/377]-158154 sayı ve 7.10.2016 günlü Özelgede de aynı görüş sürdürülmüştür. Bu
özelgede ise; “Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında, müteahhit firma tarafından yıkılan
gayrimenkulünüz için tarafınıza ödenen ve aylık kira yardımı olarak belirtilen
bedel, kiralama işlemine dayanmamakta olup, yardım niteliğindeki bu ödemelerin,
Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesi kapsamında elde edilen gayrimenkul
sermaye iradı olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu itibarla,
anılan proje kapsamında yıkılan gayrimenkulünüz nedeniyle tarafınıza ödenen söz
konusu tutarların, gayrimenkul sermaye iradı olarak beyan edilmesine gerek
bulunmamaktadır” denilmiştir.
Buna karşılık satın aldığı
gayrimenkulü yıkıp yerine bina yapan, dolayısıyla hem arsa sahibi hem de
müteahhit konumunda bulunan bir şirket, eski binanın kentsel dönüşüm kapsamına
girmesi nedeniyle aldığı kira yardımını beyan etmesinin gerekip gerekmediği
konusundaki özelge talebinde ise konu ticari kazanç açısından
değerlendirilmiştir. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın konunun
incelendiği 62030549-120[70-2015/240]-8508
sayı ve 01/02/2016 günlü Özelgesinde bu konuda; “6306 sayılı Afet Riski altındaki alanların Dönüştürülmesi hakkında
Kanun kapsamında yıkılan gayrimenkulünüzün yerine tarafınızca yapılan yeni bina
inşaatının 1/1/2012 tarihinden itibaren yürütmekte olduğunuz müteahhitlik
faaliyetiniz kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden, söz konusu inşaat
faaliyetinin yapımına yönelik olarak ilgili Kanun kapsamında tarafınıza ödenen
tutarlar her ne ad altında olursa olsun ilgili dönem ticari kazancınıza dahil
edilmek suretiyle vergilendirilecektir” açıklaması yapılmıştır.
Görüldüğü
söz konusu özelgelerden Maliye İdaresinin, kişilere ödenen kira yardımlarının
gelir vergisinin konusuna girmediği, buna karşılık aynı yardımın bir ticari
işletme çerçevesinde alınması halinde yapılan ödemenin ticari kazanca dâhil
edilmesi gerektiği görüşünde olduğu anlaşılmaktadır.
Burada, kişiler
için gelir vergisinin konusuna girmediği kabul edilen gelirlerin, tacirin
ticari işletmesi için nasıl gelir olabileceği tartışması yapılabilir. Bu açıdan
özelgeler çelişkili de görülebilir. Ancak, ticari işletmelerin inşaatta olan
işyerleri yerine kullanmak üzere kiraladıkları yerlerin kira bedellerini gider
yazıyor olmaları açısından konuya bakıldığında, özelgenin içerdiği düşünce
şekli yadırgatıcı gelmemektedir.