KIRA GELIRLERININ GÖTÜRÜ GIDER YÖNTEMIYLE SAPTANMASI

07.03.2017 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 2705 görüntülenme YAZDIR

KIRA GELIRLERININ GÖTÜRÜ GIDER YÖNTEMIYLE SAPTANMASI

Dünya Gazetesi / 7.2.2017

Geçen yazimda kira gelirlerinin saptanmasinda iki yöntemin söz konusu oldugunu belirterek gerçek gider yöntemini tercih edenlerin dikkate alabilecekleri giderleri aktarmistim. Ancak bu konuda önce bir iki hususu daha ekleyeyim, sonra diger yöntem olan götürü gider yöntemine geçeyim.

Gerçek gider yöntemini seçenler, kiraya verilen mal veya hakla ilgili olarak ödedikleri gecikme zam ve faizleri ile para cezalarini ve vergi cezalarini, hâsilattan gider olarak indiremezler.

            Bu yöntemi tercih edenlerin kiraya vermis olduklari yerin konut olmasi halinde, diger sartlari da varsa, önce Gelir Vergisi Kanununun 21. maddesinde yazili istisnayi düsmeleri, daha sonra giderleri indirmeleri gerekmektedir. Ancak düsülecek giderler arasindan, istisnaya isabet eden kismin ayiklanmasi zorunludur.

            Gerçek gider yöntemini tercih ederek beyanda bulunan mükelleflerin, gider veya harcama belgelerini beyannamelerine eklemeleri veya beyannameleri ile birlikte vergi dairesini vermelerine gerek yoktur. Ancak bu yöntemi tercih edenlerin, söz konusu belgeleri, zamanasimi süresince saklama (VUK md. 254) ve istenildiginde ibraz etme yükümlülükleri söz konusudur.

            Gerçek gider yönteminin alternatifi ise götürü gider yöntemidir. Bu yöntemde mükellefler, kira gelirlerinin % 25’ini, bir baska deyisle dörtte birini, gider olarak hasilattan indireceklerdir. Bu yöntemde, mükelleflerin gerçekten giderleri olup olmadigi ve/veya belgeleri olup olmadigi sorgulanmaz. Dolayisiyla bu yöntemi seçenler için belge alma, saklama ve ibrazla yükümlü olma durumu da söz konusu degildir. 

            Uygulamada basitlik ve mükellefler için büyük bir kolaylik saglayan bu yöntem, Maliye Bakanliginca vergi kaybina yol açan bir yöntem olarak görülüyor olmali ki, geçtigimiz yil görüse açilan, ancak daha sonra üzerinde daha fazla çalisilabilmesi için Meclise sevk edilmeyen Gelir Vergisi Kanunu tasarisinda, bu yöntemin kullanilmasi ihdas edilen kosullarla zorlastirilmaktaydi. 17 Mayis 2016 tarihli DÜNYA Gazetesinde yayimlanan yazimda bu kosullari zaten aktarip irdeledigimden, tekrar ayni konuya dönmüyorum. Umarim yapilan çalismalarda bu anlamsiz kosullar, yeniden yer almaz.

            Iradin tespitinde ister gerçek gider ister götürü gider yöntemi seçilmis olsun, gerçek veya götürü giderin düsülmesinden önce dikkate alinmasi gereken istisnanin kosullari ise Gelir Vergisi Kanununun 21. maddesinde yer almistir.  Maddeye göre her seyden önce kira gelirleri arasinda konut kira gelirinin bulunmasi gerekmektedir. Bu kira gelirinin 2016 yili için 3.800 lirasi vergiden istisna olacaktir.

                Ancak, ticari, zirai veya mesleki kazancinin yillik beyanname ile bildirmek mecburiyetinde olanlar ile istisna haddinin üzerinde hasilat elde edenlerden, beyani gerekip gerekmedigine bakilmaksizin ayri ayri veya birlikte elde ettigi ücret, menkul sermaye iradi, gayrimenkul sermaye iradi ile diger kazanç ve iratlarinin gayri safi tutarlari toplami 103 üncü maddede yazili tarifenin üçüncü diliminde ücret gelirleri için yer alan tutari (110.000 TL) asanlar bu istisnadan faydalanmazlar.

            Öte yandan bu istisnadan kira gelirinin beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi halinde yararlanmak mümkün degildir. Bir baska anlatimla, idarece beyanname verilmediginin tespiti veya eksik beyanda bulunuldugunun tespiti halinde, tarh edilecek verginin hesabinda istisna dikkate alinmaz. Ancak kira gelirini beyan etmeyenlerin, bu durumun vergi idaresinin ittilaina girmesinden önce pismanlik yolu ile beyan edenlerin, beyannamelerinde istisnayi dikkate almalari mümkündür.