SERBEST BÖLGELERDE ÖDENEN ÜCRETLERIN VERGILENDIRILMESI

28.02.2017 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 2774 görüntülenme YAZDIR

SERBEST BÖLGELERDE ÖDENEN ÜCRETLERIN VERGILENDIRILMESI

 

Dünya Gazetesi / 28.2.2017

 

3218 sayili Serbest Bölgeler Kanununun ilk seklinde bu bölgelerde çalisanlarin ücretleri Gelir Vergisinden muaf tutulmustu. Daha sonra 5084 sayili Kanunla bu muafiyet kaldirilmakla birlikte 31.12.2008 tarihini geçmemek üzere serbest Bölgelerde çalisan sirketlerin ruhsat tarihleri sone erene kadar uygulanmasi öngörülmüstü. Bundan sonra da 5810 sayili Kanunla, bu bölgelerde ürettikleri ürünlerin FOB bedelinin en az % 85'ini yurtdisina ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretlerin, isletme maliyetlerini düsürebilmek amaciyla, gelir vergisinden müstesna tutulmasina devam edilmesi hükme baglanmisti. 5810 sayili Kanunla yapilan bu son düzenlemenin amaci anilan kosulu gerçeklestiren sirketler için 3218 sayili Kanunun ilk seklindeki muafiyetin sürdürülmesi olarak gerekçelendirilmisti.

Maliye Bakanligi da 3218 sayili Kanunun 5084 ve 5810 sayili Kanunlarla degisik geçici 3. maddesinin son fikrasinda yer alan Bu maddenin uygulanmasina iliskin usul ve esaslari belirlemeye Maliye Bakanligi yetkilidir.” hükmüne istinaden geçici 3. maddenin 5810 sayili Kanunla degisik 2. fikrasinda yazili “Bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az % 85’ini yurtdisina ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler gelir vergisinden müstesnadir.” hükmündeki % 85 kosulunun gerçeklesip gerçeklesmedigini izleyebilmek maksadi ile 12.3.2009 tarih ve 27167 sayili Resmi Gazete’de yayimladigi 1 SERI NO'LU 3218 sayili Serbest Bölgeler Kanunu Genel Tebligi ile bazi açiklama ve düzenlemelerde bulunmustu.

Anilan Genel Tebligde konumuza iliskin olarak yer alan düzenlemeye göre serbest bölgelerdeki sirketler ancak iki sekilde uygulama yapilabilmekteydi. Birinci uygulama türüne göre; serbest bölgede faaliyet gösteren sirketler, söz konusu ücretler üzerinden gelir vergisi kesintisi hesaplamakta, ancak bir form doldurarak bu vergiyi tecil ettirmekteydiler. Ikinci uygulama türüne göre ise serbest bölgede faaliyet gösteren sirketler, söz konusu ücretler üzerinden gelir vergisi kesintisi hesaplayarak beyan edip ödemekteydiler. Sirketler daha sonra % 85 ihracat kosulunun gerçeklestigini YMM raporu ile tevsik ettikleri takdirde ödedikleri vergiyi geri almakta veya tecil ettirdikleri vergiyi sildirmekteydiler.

Bu uygulamayi DÜNYA Gazetesinde 15.8.2015 tarihli ve “Serbest Bölgelerde Ücret Istisnasi” baslikli yazimda irdelemis, bu düzenlemelerin uygulamada söz konusu istisnanin, yani tecil-terkin yoluyla ödenmemis veya ödenip geri alinmis verginin kime ait oldugu sorununu ortaya çikardigini, bu konuda is mahkemelerinde pek çok ihtilaf bulundugunu yazmistik. O yazimda bu konudaki özelge ve resmi yazismalari aktarmistim. Ayrica o günden bu yana olusan içtihatlarla da konu, bu istisnanin isverene yönelik oldugu, çalisanin bu vergi üzerinde hak sahibi olmadigi yönünde olusmustur.

Geçtigimiz günlerde kabul edilip 24.2.2017 günlü Resmi Gazete’de yayimlanan 6772 sayili Kanunla, Serbest Bölgeler Kanununun konumuza iliskin geçici 3. maddesi tekrar degistirilerek, yukarida kisaca açikladigimiz uygulamalara son verilmistir. Yeni düzenlemeye göre, bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az %85’ini yurt disina ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler üzerinden hesaplanan gelir vergisi, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilecektir. Yillik satis tutari bu oranin altinda kalan mükelleflerden zamaninda tahsil edilmeyen vergiler daha sonra cezasiz olarak, gecikme zammiyla birlikte tahsil edilecektir.  

Yillik satis tutarinin tevsiki bakimindan ise Yeminli Mali Müsavir Raporu sunulmasi uygulamasi sanirim devam edecektir. Bu konu Kanunda yoksa da, her halde Genel Teblig ile yeni uygulama yöntemine bir açiklama yapilacaktir. Aksi durum, bu istisnayi uygulayarak ücret vergisini muhtasarda tahakkuk eden vergisinden indiren bütün serbest bölge sirketlerinin her yil incelenmesini gerektirecektir ki bu da Idare açisindan büyük bir is yükünü olusturacaktir. 

Bu degisiklik, tahakkuk asamasinda silinen verginin Sirkete ait oldugunu daha açik ortaya koydugu gibi çalisanlarin hak iddiasi taleplerini de her halde sonlandiracaktir.