ELEKTRONIK
TEBLIGAT ve VUK
Dünya Gazetesi / 13.2.2018
31 Ocakta Meclise
sunulan “Yatirim Ortaminin Iyilestirilmesi Amaciyla Icra Iflas Kanunu ve Bazi
Kanunlarda Degisiklik Yapilmasi hakkinda Kanun Tasarisi” ile Tebligat Kanununda
degisiklikler yapilmasi öngörülmekte ve bu degisiklikle de zorunlu olarak elektronik
tebligata tabi olacaklarin kapsami genisletilmektedir. Tasari bu amaçla Ulusal
Elektronik Tebligat Sisteminin kurulmasini da öngörmektedir.
7201 sayili Kanunun
7/a maddesinin ikinci fikrasinda elektronik tebligat yapma zorunlulugu sadece
anonim, limitet ve sermayesi paylara bölünmüs komandit sirketler bakimindan
mevcut iken; yapilan degisiklikle bu zorunlulugun kapsami genisletilmektedir.
Gerçek kisiler için kural olarak elektronik tebligat zorunlulugu öngörülmemekle
birlikte bazi meslek mensuplari zorunluluk getirilmektedir. Tasari ile zorunlu
elektronik tebligat kapsami içine alinanlari öngörülen kisi, kurum veya
kuruluslar sunlardir.
1.
5018 sayili Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) ilâ (IV) sayili
cetvellerde sayilan idare ve kurumlar ile bu Kanun disinda kalan özel bütçeli
kuruluslar.
2.
5018 sayili Kanunda tanimlanan mahalli idareler ve bu idarelerin kurdugu isletmeler
ile köy tüzel kisilikleri.
2.
Özel kanunla kurulmus diger
kamu kurum ve kuruluslari.
3.
Kamu iktisadi tesebbüsleri
ile bunlarin bagli ortakliklari, müessese ve isletmeleri.
4.
Sermayesinin yüzde
ellisinden fazlasi kamuya ait diger ortakliklar.
5.
Kamu kurumu niteligindeki
meslek kuruluslari ve üst kuruluslari.
6.
Kanunla kurulanlar da dahil
olmak üzere tüm özel hukuk tüzel kisileri.
7.
Noterler.
8.
Baro levhasina yazili
avukatlar.
9.
Sicile kayitli arabulucular
ve bilirkisiler.
10.
Idareleri, kamu iktisadi tesebbüslerini veya sermayesinin yüzde ellisinden
fazlasi kamuya ait diger ortakliklari; adli ve idari yargi mercileri, icra
müdürlükleri veya hakemler nezdinde vekil sifatiyla temsile yetkili olan hukuk
birimi amiri, hukuk müsaviri, muhakemat müdürü ve avukatlar.
Bu listeye belki YMM’ler ile
SMMM’ler de eklenebilir.
Bu sistemde de elektronik tebligatin
muhatabin adresine ulastigi tarihi izleyen besinci günde yapilmis sayilmasina
iliskin mevcut hükümler korunmaktadir.
Ayrica, elektronik
tebligat islemleri, Posta ve Telgraf Teskilati Anonim Sirketi (PTT) tarafindan
kurulan ve isletilen Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi üzerinden yürütülecek,
bu baglamda elektronik tebligat adresi olusturma ve olusturulan bu adrese
tebligat yapma islemleri de sadece PTT tarafindan yapilacaktir. PTT, sistemin
ve bu sistemde kayitli verilerin güvenligi ile muhafazasini saglayacak her
türlü tedbiri de alacaktir. Ayrica PTT, sisteme kaydedilen kisisel verilerin
güvenligini 6698 sayili Kisisel Verilerin Korunmasi Kanununun ilgili hükümleri
uyarinca koruyacaktir.
Tasariyla
getirilen sisteme göre elektronik tebligat adresleri PTT tarafindan gerçek
kisiler için Türkiye Cumhuriyet kimlik numarasi, tüzel kisiler için ise kayitli
olduklari sistem numarasi esas alinmak suretiyle, her bir gerçek ve tüzel kisi
için teklik esasina göre olusturulacaktir. Olusturulan ve sisteme kaydedilen
adresler kurum, kurulus veya birlikler araciligiyla adres sahiplerine teslim
edilecek ve daha sonra bu kisilere elektronik yolla tebligat zorunlulugu
baslayacaktir.
Yargisal
ve idari tebligatlarin yapilma usulünün düzenlendigi Tebligat Kanunu kapsaminda
elektronik tebligati devreye sokmak isteyen Kanun Koyucu, burada dikkat
edilirse, her bir idareye, kamu kurum veya kurulusa kendi tebligat sistemini
kurma yetkisi vermemekte, tebligat konusunda ihtisas sahibi, gerektiginde
hakemlik yapacak veya üçüncü sahis olarak bilgisine basvurulacak bir kuruma,
PTT’ye görev vermektedir. Bu nedenle bu sistem, tebligat yapilanlarin hukuksal
güvenliklerini saglama açisindan GIB’in sistemine nazaran tercih edilebilir
niteliktedir.
Zaten
benim yillardir savundugum görüs, Vergi Usul Kanunundan tebligat konusunun
çikartilmasi ve vergi idaresinin tebligatlarinin da Tebligat Kanunu kapsamina
alinmasidir. Vergi idaresinin teblig
usulüne iliskin düzenlemeler geçmiste, 7.6.1949 tarih ve 5432 sayili Vergi Usul
Kanunu ile kabul edilmis ve aynen 213 sayili Kanuna alinmistir. Örnegin 213
sayili Kanunun 93,94, 95 ve pek çok maddesi 5432 sayili Kanundaki sekildedir. 1949’da
adli tebligati düzenleyen birkaç düzenleme disinda genel bir Tebligat Kanunu
yoktu. Bu gün artik bir Tebligat Kanunumuz vardir ve vergilendirme ile ilgili teblig
usulünün VUK’da düzenlenmesinin özel bir gerekçesi artik kalmamistir.