Yatirim
ortakliklarindan elde edilen istirak kazançlari
Osman Arioglu
ITO Haber / 11.4.2016
Herkesin genel olarak bildigi konu yatirim
ortakliklarinin elde ettigi kazançlarin kurumlar vergisinden istisna oldugudur.
Bu durum 2005 yilinda yürürlüge giren yeni Kurumlar Vergisi Kanunu’nda (KVK)
böyledir. Yatirim ortakliklarinin kazançlarinin kurumlar vergisinden istisna
edilmesindeki temel amaç sermaye birikiminin gelistirilmesidir. Bu nedenle bu
istisna neden var diye tartismak dogru degildir. Istisnaya iliskin hüküm KVK
5/1-d bendinde yatirim ortakligi türleri belirtilmek suretiyle sayilmistir.
Istisnadan yararlanmak için her ne kadar
maddede bir ön sart yok gibi dursa da, yatirim ortakligi olusturmak için
Sermaye Piyasasi Kurulu (SPK) Mevzuati’na göre ortaklik türüne göre bazi
sartlar bulunmaktadir. Yatirim ortakligi olusturmak için ortakligin niteligine
göre belli aktif büyüklügü sartinin yaninda, belli sürede (genel olarak iki yil
içerisinde) hisselerinin en az yüzde 25’inin halka arz edilmesi gibi sartlar da
bulunmaktadir. Yatirim ortakligi olusturuldugu andan itibaren SPK mevzuatina ve
denetimine tabi olunmasinin getirdigi kurumsal yapinin güçlendirilmesi gibi
durumlar da saglanmaktadir. Yatirim ortakliklarinin halka açilmasinin getirdigi
bir diger durum da elbette genel kurul karari çerçevesinde kâr dagitimi
yapmalaridir.
Buraya kadar her sey gayet iyi daha ne
olsun denilebilir. Üstelik günümüzde zaman zaman çogu insaat sirketinin
sartlari yerine getirmek suretiyle gayrimenkul yatirim ortakligina dönüsmek
suretiyle vergisiz bir sekilde insaat faaliyetlerine devam edebilmeleri, diger
insaat sirketlerine haksiz rekabet yaratiyor elestirisi yapilsa da, kentsel
dönüsümün ve alt yapi yatirimlarinin bu denli önemli oldugu ülkemizde bu
sekilde faaliyet gösteren yatirim ortakliklarinin da önemli bir misyonu yerine
getirdikleri gözden uzak tutulmamalidir.
ISTIRAK KAZANCI
ISTISNASI YOK
Yatirim ortakliklarinin kazançlarinin
kurumlar vergisinden istisna olmasi dogal olarak grup sirketi yapilarinda önem
kazanmaktadir. Kurumlar vergisinin genel mantiginda istirak kazançlari
istisnasi da zaten genel ve bilinen durum olduguna göre, olusturulan yatirim
ortakligindan elde edilen kazançlarin istirak payina göre istiraklere
dagitilmasi suretiyle yeni yatirimlar için fon temin edilebilir diye
düsünüyorsunuz dogal olarak. Ancak kanuna bir bakiyorsunuz, o da ne? Girisim
sermayesi yatirim ortakliklari disindaki yatirim ortakliklarindan elde edilen
istirak kazançlari istisna kapsaminda degil. Daha açik deyimiyle istirak
kazançlari istisnasi yatirim ortakliklarina istirak eden kurumlar için geçerli
degil.
Bunda ne amaçlanmistir diye
düsündügünüzde, çok da hakli bir gerekçe bulamiyorsunuz. Sadece mantigin
kurumlar vergisi istisnasinin yatirim ortakligina tanindigi bundan kazanç elde
eden gerçek ve tüzel kisilere ise bu istisnanin taninmamasi genel kabulü
nedeniyle böyle bir yola gidilmis olabilecegini düsünüyorsunuz. O zaman da bu
istisnanin yatirim ortamini iyilestirme ve sermaye birikimini artirma
fonksiyonunun son derece sinirlanmis oldugunu görüyorsunuz.
Daha açik deyimiyle özel bir istisna mahiyetindeki
yatirim ortakliklarindaki kurumlar vergisi istisnasi daha genel bir istisna
mahiyetindeki istirak kazançlari istisnasini ortadan kaldirmis oluyor. Aslinda
istisnanin kâr payi elde eden gerçek kisiler bakimindan geçerli olmamasi
anlasilabilir. Genel vergi mantigina da uygundur. Ancak istirak kazanci elde
eden kurumlar bakimindan istisna uygulanmamasi genel vergi mantigini bozucu
mahiyettedir.
YENI YASA SIRASINDA
DÜZELTILEBILIR
Biz bu konuyu su an gündemde olan gelir ve
kurumlar vergisi kanunlarinin Gelir Vergisi Kanunu adi altinda yenilenmesi
çalismalari sirasinda dikkatlere sunmak istiyoruz. Yukarida açiklamaya
çalistigimiz gibi bu sinirlama hem vergi mantigina uygun degil hem de
istisnanin en önemli gerekçesi olan sermaye birikiminin tesviki ve
kurumlasmanin artirilmasi amaci ile çelisir durumdadir. Umariz ilgililer bu
uyarimizi dikkate alirlar ve bu sinirlama düzeltilir.