SIRKET KURULUSU VE IMZA BEYANNAMESININ DÜZENLENMESI

04.02.2019 Osman ARIOGLU- 1853 görüntülenme YAZDIR

SIRKET KURULUSU VE IMZA BEYANNAMESININ DÜZENLENMESI

Osman Arioglu

  ITO HABER /04 Subat 2019

Bazen isleri pratiklestirmek yerine seçenekleri azaltarak daha bir sikintili hale getirilebildigini, bu yapilirken aslinda amacin islemleri kolaylastirmak olduguna gerçekten inanildigi durumlar da olabiliyor. Iste sirket kurulus islemlerinin ve ilk imza beyannamelerinin noterler huzurunda degil de ticaret sicil müdürlüklerinde yetkilendirilmis memur huzurunda düzenlenmesi uygulamasi da buna tam örnek bir uygulamadir.

10 Mart 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayinlanan ve ismi Yatirim Ortaminin Iyilestirilmesi Amaciyla Bazi Kanunlarda Degisiklik Yapilmasi Hakkinda Kanun olan 7099 sayili Kanun ile getirilen uygulama ile artik sirket kurulus islemlerinin noterlerde degil ticaret sicil müdürlüklerinde yapilmasi ve ilk imza beyannamelerinin de bizzat ticaret sicil müdürlügünde görevli memur huzurunda düzenlenmesi uygulamasi tamamen bu mahiyette, yani iyi niyetle düzenlenmeye çalisilan ancak aslinda seçenekleri azaltarak bürokrasiyi artirici bir uygulama olarak karsimiza çikmistir. Gelinen noktada bu tür uygulamalarda seçeneklerin artirilmasi ve bürokratik prosedürlerin azaltilmasi, olmasi gereken dogru tercih iken, iyi niyetle yapilmaya çalisilan ancak sonucu daha bürokratik olan bir uygulama ile karsi karsiya kalinmistir.

Oysa noterlik düzenlemesi bu konuda hem yillarin getirdigi ve hem de rüstünü ispat etmis fazlaca soruna da neden olmamis bir uygulamadir. Elbette dileyen açisindan noterde veya noter huzurunda yapilabilecek bir uygulamanin diger bir seçenek olarak ticaret sicil müdürlüklerinde de yapilabilmesi iyi ve alternatif sunan bir uygulama olurdu. Ancak noter yerine bir zorunluluk olarak ticaret sicil müdürlügünün konulmasi isi daha da zorlastirici ve pratiklik yerine, is dünyasi açisindan isi daha zorlastiran bir uygulamadir. Ilk bakista ticaret sicil müdürlügüne bir defa gidilmesi daha sonra buna gerek olmamasi, pratiklik olarak savunulmaya çalisilabilir. Ancak bu seçenegin azaltilmasi, noter sayisinin çoklugu yaninda, sinirli sayidaki ticaret sicil müdürlügü ile islemleri sikintili hale getiren bir sonuca neden olmustur.

Aslinda geneli ilgilendiren bu tür uygulamalar için düzenleme yapilirken, bürokraside bu islere kafa yormus bürokratlarin görüsünün dikkate alinmasi, gerekçelerinin onlardan dinlenmesinde yarar vardir. O zaman basitlik ve bürokrasinin azaltilmasi amaciyla yapilan ancak sonuçta tam tersine neden olan uygulama sayisi azalir.

Bu konuda Ticaret Bakanligi’nda konuyla ilgili genel müdürlük bürokratlarinin görüsüne basvurulmasi yeterli olacak. Geçtigimiz hafta sonu yayinlanan Cumhurbaskanligi Kararnamesi ile Ticaret Bakan Yardimciligina atanan iki tecrübeli bürokrat amaci ile ters sonuç doguran bu tür uygulamalarin daha hizli bir sekilde düzeltilmesi konusunda ümitvar olmak açisindan güzel örnekler olusturmaktadir.

Bizde bazen tam yok sayma uygulamasi ile bir uçtan diger uca giden uygulama örnekleri bulmak öteden beri karsilasilan bir durumdur. Isin özü ne bürokrasiye teslim olmak, ne de bürokrasiyi tamamen göz ardi etmek dogru sonuç dogurmaz. Önemli olan tecrübe ve birikime deger verilmesi ve herkesin görev ve sorumlulugu çerçevesinde isin geregini yapmaya odaklanmasidir. Elbette birçok iyi ve hayati kolaylastirici düzenleme yapilirken arada bir böyle küçük yol kazalari da olabilecek. Mesele bu tür ufak tefek hatalari da bir an önce ortadan kaldirici degisikliklerin hizli bir sekilde yapilabilmesidir. Bu tür degisiklikler yapilirken teknolojinin sundugu imkanlarin da sonuna kadar degerlendirilmesi elbette hiç unutulmamalidir.