KUR FARKLARI VE KDV UYGULAMASI

01.01.0001 Osman ARIOGLU- 3106 görüntülenme YAZDIR

Kur farklari ve KDV uygulamasi

Osman Arioglu

 ITO HABER / 18 Nisan 2016

Bu kösede çogu zaman dile getirdigimiz temel bir gerçek var; o da vergi isin esasi degil, isin sonucudur. Ancak ticari hayati da en çok etkileyen unsurlardan biridir vergi. Zaten bu nedenle Anayasamizda, “vergi kanunla konulur ve kaldirilir” hükmü konulmustur. Uygulamada ise zaman zaman ikincil mevzuatla adeta verginin konuldugu veya vergiye tabi olmasi gereken bir durumun vergi disi birakilabildigi görülmektedir.

Katma Deger Vergisi Kanunu (KDVK), Özel Tüketim Vergisi ve Özel Iletisim Vergisi bir kenara birakilirsa en yeni vergi durumundadir. Ancak KDV halkin neredeyse tamamini en azindan vergi ödeyicisi olmak bakimindan ilgilendirdigi için kamuoyunda en çok taninirligi olan vergi kanunu durumundadir.

VERGININ KONUSU VE VERGIYI DOGURAN OLAY

Bizim bugün isik tutmak istedigimiz konu, yazinin basliginda da yer alan kur farklarinin KDV’ye tabi olup olmadigi konusudur. Bunun için KDV açisindan verginin konusuna neyin girdiginin ve vergiyi doguran olayin nasil meydana geldiginin iyi bilinmesi gerekir. KDVK 1’inci maddesinde verginin konusu mal teslimi ve hizmet ifasi olarak belirtilmistir. Teslim sayilan haller ve hizmet ifasina iliskin özel durumlar da yine kanunun 3 ve 5’inci maddelerinde belirtilmistir.

KDV açisindan bilinmesi gereken diger durum vergiyi doguran olayin ne oldugu ve ne zaman meydana geldiginin hatirlanmasidir. KDVK 10’uncu maddesinde vergiyi doguran olay açiklanmistir. Maddeye göre temelde KDV açisindan vergiyi doguran temel durum mal teslimi ve hizmet ifasidir. Maddede sayilan diger durumlar örnegin ithalat yine bir teslim veya hizmet ifasini içermektedir. Ancak kanun koyucu bazi konularda tereddüde yer birakmamak için vergiyi doguran olayi maddede ayrica sayilmistir. Aslinda onlarda da temel prensip olan teslim veya hizmet olmakla beraber vergiyi doguran olayin ne zaman meydana geldigini belirlemek bakimindan maddede özel düzenleme yapilmistir. Örnegin kesintisiz teslim ve hizmetin oldugu elektrik ve su verilmesi islemlerinde tahakkukun yapilmasi ile teslim veya hizmetten önce faturanin veya belgenin düzenlenmesi durumunda da belge düzenlenmesi ile vergiyi doguran olayin olustugu özel olarak belirlenmistir. Ayni sekilde ithalatta da vergiyi doguran olayin gümrük vergisine tabi durumlarda gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin baslamasi, diger durumlarda gümrük beyannamesinin tescili olarak belirtilmistir.

KUR FARKI FINANSMAN HIZMETI MIDIR?

Bu açiklamalar çerçevesinde kur farklarinin mahiyetini degerlendirmeye çalisalim. En temel konu kur farki bir teslim olmadigina göre bir hizmet ifasi midir, sorusuna cevap verilmesidir. Kur farkinin bir teslim olmadigi açiktir. O zaman kur farki bir hizmet ifasi midir? Buna bakmamiz gerekir. Kur farki, vade farki gibi bir finansman hizmeti mahiyetinde midir? Finansman hizmeti için hizmetten yararlanan tarafin bir menfaat saglayacagini kesin olarak bilmesi gerektigi gibi hizmetin tutarinin da baslangiçtan belli olmasi gerekir. Örnegin vade farki bir finansman hizmetidir. Çünkü vade farkinin tutari geçen süreye bagli olarak baslangiçtan bellidir. Oysa kur farki lehe olabilecegi gibi aleyhe olmasi durumu da söz konusudur. Hal böyle olunca da kur farkinin aslinda bir finansman hizmeti olmadigi nettir.

Konuya idarenin bakisi uzun zamandir kur farkinin KDV’ye tabi oldugu yönündedir. Ancak Danistay kur farklarinda bir hizmet ifasi durumu olmadigini degerlendirerek KDV uygulanmamasi gerektigi görüsünü muhtelif kararlari ile belli etmistir. Bize göre de burada Danistay’in görüsü yasanin lafzina ve ruhuna daha uygundur. Idarenin süregelen görüsü ve uygulamasi kanunun zorlanmasi mahiyetindedir. Vergi idaresinin bu görüsünü yeniden gözden geçirmesi mükellef odakli idare anlayisi bakimindan son derece önemlidir.